Bu Blogda Ara

22 Mart 2010 Pazartesi

DAĞILAN BULUTLARIM


DAĞILAN BULUTLARIM

Selamımı aldım gidiyorum. Yüzümde bir gülümseme var. Buna sebep sadece basit bir selam. Selamın anlamı üzerinde düşünmemi sağlayan bir selam. Ve aynı anda beş selam...

Bir akşamüstüydü. Badem ağaçlarının çiçeklendiğini görmüş, erken gelen baharla içim kıpırdamıştı. Bu kıpırdanışlarla yürürken karşımdan bana doğru gelen beş hanım ile karşılaştım. Tanımadığım beş bayan. Yaşları belli değildi, hiç önemi de yoktu. Belli ki hep birlikte gittikleri bir misafirlikten dönen beş hanımefendiydiler. İçlerinden biri sıcak bir gülümseme ile " Selamün aleyküm" dedi. Başımla karşıladım bu selamı. İster istemez yüzümde bir tebessüm oluştu. Ardından içlerinde benden daha yaşlı olduğu fark edilen bir başka bayan selamını verdi, ve diğerleri... Bu selamların biri dışında diğerlerinde söz yoktu. Sadece dudaklardaki hafif kıvrım ve gözlere yansımış insan sevgisi ile iletildi bu selamlar tarafıma. Yüreğimi ısıttılar serin Şubat ayında.

Tanımadığım beş bayan, ve beş selam. Ve ayrı yönlere çekip gittik hepimiz. Bu selam onlardan bir şey eksiltmemişti. En kolay harcanabilecek ve çaba harcamadan verebileceklerimizden biri idi. Yüreğimizden en kolay dışarı çıkarıp verebileceğimiz hediyemizdi. Onlar eksilmese de ben tamamlanmıştım. Bir insandım, farkındaydı birileri. Aynı malzemeden oluşmuştuk. O an için ne yaptığımız işler, ne yaşlar, ne görünüşümüz… hiçbir şeyin önemi yoktu. Sadece insan olmak vardı. Gönülleri hoş tutmak vardı, insana verilen değer vardı. Ben değerliydim, onlar değerliydi. Yaşam ve insan değerliydi…

Ne demekti Selamün aleyküm? Şöyle bir yeniden düşündüm ve hatırladım bilgilerimi. Selamet, esenlik üzerinize olsun anlamı taşımaktaydı. Selam, karşınızdaki insana iyilikler, güzellikler, sağlık, sıhhat, barış vs. dileklerde bulunmaktı. Ne güzeldir bildiğiniz, tanıdığınız kadar bu dilekleri tanımadığınız biri için de ifade edebilmek… Tıpkı o günkü gibi.

Yüzümdeki gülümseme aydınlanmaya dönüştü. Apaydınlık oldum bir akşamüstünde. Bulutlar kaplamış olsa da gökyüzünü benim bulutlarım dağılmıştı. Selam ediyorum ben de hepinize. Siz de günleri aydınlatın selamlarınızla… Hoş kalın, sevgiyle kalın.

Müşerref ÖZDAŞ

11 Mart 2010 Perşembe

BENİM ADIM UMUT

Benim adım UMUT.
Umuttan çıkar U ' yu
Geriye kalır MUT.
Yaşayıp gitmişizdir hepimiz
MUT' lu ya da MUT ' suz...
Güle güle geçmiş,
Hoş gelsin gelecek...
En güçlü zırhını giy,
Çık karşısına korkunun.
Tut elinden sevginin,
Korkuları sırlarıyla birlikte
Kapat bir odaya artık.
Sınırını kendin çiz
Nefretle aşk arasında...
Bir merhabayla başlar,
Bir nefretle alevlenir belki.
Doğru okursan o kalbi
Doğru yazarsın hikayeni.
Sızıların geçip gider,
Anlamazsın.
Yamalı elbiselerini çıkar,
Güzel elbiseler giydir korkuna
Aç kapıyı, çıkar dışarı.
Adresini bulacaktır,
Doğru soruları sorduğunda.
Ve...kavuşmuş olacaksın MUT'una...
Müşerref ÖZDAŞ

9 Mart 2010 Salı

SEVGİSİZ KAVRULAN VE SAVRULANLAR


Sevginin gücü nerde olursanız olun sizi arayıp bulacak ve saracaktır. Yaşamınızda temel taşı olan sevginin eşliğinde yaslar, yaşlar, izler, yaralar, çizikler de olacaktır. O zaman dolu dolu yaşadım diyebilirsiniz.

Ne olursa olsun günün birinde en gerçek şeyin verebileceğiniz bir yudum sevgi olduğunu yaşamını menfaaat üzerine kurmuş, sevgilerini yitirmiş,içlerinde biriken sevgisizlikle kavrulan, savrulan kişiler de ne çok şey kaybettiklerini anlayacak ve incittikleri dostlarına dönüp geleceklerdir.

Kazanan, yaşama her zaman büyük bir sevgi ile bakmış, yaşamı sevgi üzerine kurulmuş fakat incinmiş ve bu sebeple tüm güvenini kaybetmiş, gerçek sevgi ve dostlukları mazide bırakmış; '' Maziye bak, bir zamanlar ne kadar şendik'' diyen, isyanlarda olan; saf sevgiye, güvene aç ama umutlarını yitirmemiş olanlar kazanacaktır.
Müşerref ÖZDAŞ